Sünnet ağrılı bir işlem midir?
Sünnet derisi sinirlerin yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir ve uygun ağrı kesici yöntemler uygulanmaz ise sünnet oldukça ağrılı bir işlem olabilir. Ağrı, sünnet ritüelinin doğal bir parçası olarak kabul edildiğinden sünnet yüzyıllardır ağrıya yönelik herhangi bir tedbir alınmadan uygulanmıştır. Oysa ki tıbbi açıdan ağrı önemsenmesi ve çözüm bulunması gereken bir sorundur. Ayrıca sünnet sırasında duyulan şiddetli ağrının çocuğun ileriki yaşamında olumsuz etkileri olabileceği de bilinmektedir.
Erkek çocuklarda en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet, çocuğun iyilik hali gözetilerek mümkün olan en iyi koşullarda uygulanmalıdır. Günümüzde modern tıp, sünnet operasyonunu ağrısız bir şekilde gerçekleştirebilmek için bize pek çok alternatif sunmaktadır. Bebeklik döneminde lokal anestezi teknikleri ile rahatça gerçekleştirilebilen sünnet işleminde ilerleyen yaşlarda daha güvenli bir sünnet gerçekleştirilmesine olanak sağlayan genel anestezi yöntemleri tercih edilmektedir. Burada kullanılacak yöntemin aile, çocuk ve hekimin ortak kararı ile belirlenmesi önem taşımaktadır.
Kimler sünnet olmalıdır?
Günümüzde sünnetlerin büyük çoğunluğu kültürel ve dini nedenler ile yapılmaktadır. Tüm dünyada Müslümanların ve Yahudilerin neredeyse tamamı sünnet olmaktadır. Bunun dışında Amerika Birleşik Devletlerinde de sünnet kültürel olarak ve sağlık gerekçeleri ile yaygın olarak uygulanan bir işlemdir.
Ancak bunların dışında sünnetin bir tedavi yöntemi olarak uygulanması gereken tıbbi durumlar da bulunmaktadır. Bunların başında halk arasında bitik olarak adlandırılan fimozis gelmektedir. Bu durum sünnet derisinin penis başını ortaya çıkaracak kadar sıyrılamamasıdır. Yenidoğanlarda ve küçük bebeklerde bu normal bir durum iken ilerleyen yaşla birlikte sorun halini alabilir. Kimi zaman da geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak sonradan gelişebilir ve bu durumun tedavisinde öncelikli yöntem sünnettir.
Sünnet derisinin zorlanarak sıyrılması sonrası penis başının boğulması ve sünnet derisinin eski haline getrilememesi durumu parafimozis olarak adlandırılır ve acil sünnet yapılarak tedavi edilmesi gerekebilir.
Çocukta tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olması ya da sünnet derisinde ve penis ucunda tekrarlayan enfeksiyonlar olması durumunda da sünnet gerekli bir işlemdir.
Kimi çocuklarda doğuştan varolan üriner sistem anomalilerinde (doğumsal hidronefroz, vezikoüreteral reflu gibi) sünnet uygulaması gereklidir. Bunların dışında bazı penis travmalarında da (sünnet derisinin fermuara sıkışması gibi) sünnet gerekli olabilir.
Sünnetin tarihçesi
Sünnet insan soyunun uygulayageldiği en eski cerrahi girişimlerden birisidir. Sünnet operasyonunun kökenleri ile ilgili pek çok farklı teori bulunmaktadır. Ancak şurası kesindir ki sünnet yazılı tarihten önce başlamıştır ve uygulamanın kaynağı tarihin derinliklerinde kaybolmuştur. Sünnetin kökenlerine dair ulaşılabilen en eski kaynak MÖ 2400 tarihli eski Mısır hiyeroglifleridir. Eski Mısırda erkek cinsel organı, bereketin ve gücün sembolü sayılmıştır. Tanrıya bağlılık göstergesi olarak bu organdan küçük bir parça kesilir ve tanrıçalara armağan edilirdi.
Afrika topluluklarında da sünnet çocukluktan yetişkinliğe geçişin bir ritüeli olarak yaygın bir şekilde yapılagelmektedir.
Yahudilerin kutsal kitabı Tevratta sünnet Hz.İbrahim’in soyuna zorunlu kılınmıştır. Hatta Hz.İbrahimin 80 yaşında bu vahiy geldikten sonra sünnet olduğu rivayet edilir.
Yahudiler arasında doğan Hıristiyanlık inanışında da sünnet önceleri tartışma konusu olmuş, ancak havarilerin bir kısmının gereksiz olarak görmesi nedeniyle dini bir gereklilik halini almamıştır. Ne var ki Mısır’daki Kıpti topluluğu gibi Afrika’daki bazı Hıristiyan gruplar hem kadın hem erkek sünnetini, ABD’deki bazı Protestan mezhepler ve Filipinler’deki Katolikler ise erkek sünnetini dinen gerekli olarak kabul ederler.
Kur’ân’da sünnet ile ilgili bir âyet bulunmamakla birlikte sünnet Müslümanlığın simgesi olarak kabul edilmiştir. Hz.Muhammed’in sünneti öven ve öneren sözleri günümüze aktarılmıştır.
Yenidoğan sünneti
Doğumu takip eden ilk 1 ay içerisinde yapılan sünnete yenidoğan sünneti denmektedir. Yahudilerde ve Amerika Birleşik Devletlerinde yaygın olarak uygulanan yeni doğan sünneti ülkemizde de son dönemde giderek daha sık uygulanmaktadır. Lokal anestezi ile uygulanabilmesi, çocukta psikolojik olarak herhangi bir olumsuz iz bırakmaması, çabuk iyileşmesi bu işlemin avantajları olarak sıralanabilir.
Dünya Sağlık Örgütü 12 saatini doldurmuş 2500gr üzerindeki bebeklere sünnet uygulanabileceğini bildirmiştir.
Yenidoğan sünneti öncesinde bebeğin mutlaka bir çocuk doktoru tarafından genel sağlık muayenesi yapılması gerekmektedir. Sonrasında sünneti uygulayacak hekim tarafından penis ve testislerde sünnete engel olabilecek bir durum olup olmadığı değerlendirilmelidir. Sünnetin zorunlu bir işlem olmadığı göz önünde tutulmalı, ince eleyip sık dokuyarak bir değerlendirme yapılmalı ve olası komplikasyon riskleri en aza indirilmelidir.